Antidepresan mı? Psikoterapi mi?
Günümüzde psikolojik rahatsızlıklar çoğu zaman yalnızca antidepresan kullanımı ile tedavi seçeneği ön plandadır; ancak bu tek başına yeterli olamamakla birlikte rahatsız eden problemlerin üstünü örtmek, birçok sebep olabilecek durumu değiştirme çabası göstermeden ötelemektir. Kolay bir çözüm yolu gibi gelse de ‘’Ömür boyu ilaç mı kullanacağım?’’ antidepresan kullanan insanlardan sıklıkla gelen sorulardandır. Sürekli olarak ilaç kullanmak çeşitli sebeplerle çok istenmemekte ve insanlarda biraz iyi hissetmeye başladığında ilacı bırakma eğilimi ortaya çıkmaktadır. Bunun sonucunda ya tedavi yarım kalmakta ya da tedavi de işe yaramıyor inancıyla kişi umutsuzluğa kapılıyor.
Her yaşanan sorun içinde bulunulan koşullarına göre kişiye özgü ele alınmalıdır ve bu değerlendirme sonucunda bireye göre bazen sadece antidepresan kullanımı bazen de ilaç kullanımı gerektiğinde yalnızca psikoterapi yeterli olamayabilir.
Psikoterapi; kişilerarası iletişim problemlerinin çözümlenmesi, bireylerin kendilerini keşfetme, anlama ve farkındalık gibi kişisel amaçlar doğrultusunda veya depresyon, kaygı bozuklukları gibi psikolojik rahatsızlıklarda başvurulan çeşitli yöntem ve tekniklerle yürütülen sistemli bir süreçtir.
Değişime giden kişiye özgü bir yolculuktur. Terapist ve danışanın etkileşimde bulunduğu, seans aralıklarının duruma ve kişiye göre belirlendiği bir hedef üzerindeki çalışmadır. Bu süreçte en sık karşılaşılan çekincelerden biri gizlilik ve güven endişesidir. Bireyler seanslarda belki daha önce kendilerine dahi söyleyemedikleri düşüncelerini, kimseye anlatamadıklarını paylaşırlar ve bu kişi için çok kolay olmadığından psikoterapi sürecine karar vermek önemli bir adımdır. Kişinin kendini rahat hissetmesi terapisti ile kurduğu bağ ile kimileri ile ilk el sıkışmasında kurulan güven kimileri ile birkaç seans sonra gelişmektedir. Seanslarda anlatılan tüm bilgilerin gizlilik ilkesi gereği terapist ile danışan arasında kalacağını bilmek güven oluşması bağlamında da önem taşır.
Antidepresan ilaçlar; psikolojik rahatsızlıkların semptomlarını (belirtilerini) azaltıcı / giderici rol oynamaktadır. Probleme neden olan asıl konuyu çözmez, günlük yaşamınızı sürdürmeyi engelleyen iştahsızlık, uykusuzluk, en basit işlerinizi bile yapamayacak kadar isteksizlik, yorgunluk gibi belirtileri gidermek amacıyla psikiyatriste başvurularak kullanılmalıdır.
Yaygın olarak kullanılan antidepresanların uzun yıllar psikiyatrist kontrolünde olmadan kullanılması sakıncalıdır. Bir yakınınızın kullandığı ve iyi geldiği için size tavsiye ettiği ilaç sizde hiç beklemediğiniz yan etkiler gösterebilir. Antidepresan ilaçların mutlaka bir psikiyatrist tarafından sizin durumunuza ve şikayetlerinize yönelik ilaç ve uygun dozaj belirlendikten sonra kullanılması önerilmektedir. Doktorunuzun takibinde antidepresan kullanımınızı sürdürmeniz doğru tedavi için önem taşımaktadır.
Psikolojik rahatsızlıklarınızın temeli olabilecek düşünce sistemlerinizin, davranış kalıplarınızı, bastırmış olduğunuz duygularınızı, geçmiş yaşantıların izlerini açığa çıkarmanızı sağlayan ve farklı bir perspektif ve davranış değişimlerini öğrenmenizi sağlamaktadır.
Uzun vadeli ve kalıcı tedavi için ideal olan; yaşadığınız psikolojik rahatsızlıkların belirtilerinin tedavisi için psikiyatrist kontrolünde ilaç kullanıyorken; probleme neden olan durumlar, olayları değerlendirme biçiminiz, başa çıkma stratejilerinizi arttırmak, kendinize dair değişimleri sağlamak gibi ihtiyacınız doğrultusunda konular psikoterapi süreciyle çalışmaktır.